Hüseyin Seyfi
Köşe Yazarı
Hüseyin Seyfi
 

Olumsuz Kişilik

İnsan, doğuştan iyi özelliklerle gelir. İçinde bulunduğu çevrenin, en başta ailenin olumlu veya olumsuz katkısıyla yetişir. İnsanın aldığı eğitim ve çevresi kişiliğini pekiştirir.   Kişilik, kimilerinde gelişmez, ham kalır, yarım kalır. Genetik özellikler, aileden uzak oluşu, babanın olmayışı ve annenin yetersiz kalışı kişiliği yarım bırakan nedenler arasında sayılabilir. Kişiliği yarım kalmış, gelişmemişlerin durumları ilk bakışta anlaşılmasa da zaman içinde açıklarını kolay verirler. Bu durumu, başta ailesi olmak üzere yakın çevresi iyi bilir. Erkek için, aile önce, “Hani bir askere gitsin gelsin olgunlaşır.” diye düşünür. efendi askere gider, gelir aynıdır. Bir meslek sahibi olur, olgunlaşacağı yerde daha da kabuğundan soyulur. Kırkına gelir iyice, “ zırtapozlaşır.” tesadüfen kaptığı bir meslek sayesinde, eli, avucu hiç görmediği bir şekilde az çok para görür.   Kişiliğine “Sonradan görmeliği” de karışınca. Ne dediğini , ne konuştuğunu ne kendi anlar, ne de başkaları. Buna rağmen fırsat buldukça konuşur. Konuştukları ceviz kabuğunu doldurmaz. Küfürlü konuşur, argo konuşur. Kendini çok iyi konuşan biri olarak görür. Bunların, ses tonlarından, pişmiş kelle gibi sırıtışlarından ‘zırtapoz’ olduklarını anlayabilirsiniz. Heyecanlıdırlar, içi içine sığmaz görünürler. Heyecanları konuşmalarına yansır, sürekli aynı şeyleri tekrar edip dururlar. Bu tiplerin çoğu paraya düşkündür. Fırsat buldukça rüşvet yer, kamu malını kendi özelinde kullanarak zarar verir, kendi malına kıyamaz. Cömert görünmeye çalışırlar, ama müthiş çıkarcıdırlar. Kendi dış görünüşüne önem vermeye çalışsa da hayatta bunu beceremez. İç hamlığı dışına yansır. Bunlarda her şey göstermeliktir. Üstüne üstlük bir de pişkinlikleri vardır. Laftan sözden anlamazlar veya anlamazlıktan gelirler. Şımarıktırlar, laftan sözden anlamazlar. Trafikte kurallara uymazlar. Gereksiz ve yasak olan yerlerde hızlı araba kullanırlar, korna çalarlar, müzik dinlemeleri gürültülü olur ve çevreyi rahatsız ederler. Bunlar aynı zamanda geçimsizdirler, en ufak şeyde kavgaya hazırdırlar. Eleştiri kabul etmezler. Ha, bunların etrafında ufak tefek yemlenen tavuklar, horozlar da bulunabilir. Kimi tavukluğunu, kimi horozluğunu yapar.   Şöyle kafanızı bir kaldırın bakalım. Sesli olarak dile getirmeseniz de, “Biz bunları zaten biliyorduk.” diye içinizden geçirdiğinizi düşünüyorum.      
Ekleme Tarihi: 28 Eylül 2025 -Pazar

Olumsuz Kişilik

İnsan, doğuştan iyi özelliklerle gelir. İçinde bulunduğu çevrenin, en başta ailenin olumlu veya olumsuz katkısıyla yetişir. İnsanın aldığı eğitim ve çevresi kişiliğini pekiştirir.  

Kişilik, kimilerinde gelişmez, ham kalır, yarım kalır. Genetik özellikler, aileden uzak oluşu, babanın olmayışı ve annenin yetersiz kalışı kişiliği yarım bırakan nedenler arasında sayılabilir.

Kişiliği yarım kalmış, gelişmemişlerin durumları ilk bakışta anlaşılmasa da zaman içinde açıklarını kolay verirler. Bu durumu, başta ailesi olmak üzere yakın çevresi iyi bilir. Erkek için, aile önce, “Hani bir askere gitsin gelsin olgunlaşır.” diye düşünür. efendi askere gider, gelir aynıdır. Bir meslek sahibi olur, olgunlaşacağı yerde daha da kabuğundan soyulur. Kırkına gelir iyice, “ zırtapozlaşır.” tesadüfen kaptığı bir meslek sayesinde, eli, avucu hiç görmediği bir şekilde az çok para görür.

  Kişiliğine “Sonradan görmeliği” de karışınca. Ne dediğini , ne konuştuğunu ne kendi anlar, ne de başkaları. Buna rağmen fırsat buldukça konuşur. Konuştukları ceviz kabuğunu doldurmaz. Küfürlü konuşur, argo konuşur. Kendini çok iyi konuşan biri olarak görür. Bunların, ses tonlarından, pişmiş kelle gibi sırıtışlarından ‘zırtapoz’ olduklarını anlayabilirsiniz. Heyecanlıdırlar, içi içine sığmaz görünürler. Heyecanları konuşmalarına yansır, sürekli aynı şeyleri tekrar edip dururlar. Bu tiplerin çoğu paraya düşkündür. Fırsat buldukça rüşvet yer, kamu malını kendi özelinde kullanarak zarar verir, kendi malına kıyamaz. Cömert görünmeye çalışırlar, ama müthiş çıkarcıdırlar. Kendi dış görünüşüne önem vermeye çalışsa da hayatta bunu beceremez. İç hamlığı dışına yansır. Bunlarda her şey göstermeliktir. Üstüne üstlük bir de pişkinlikleri vardır. Laftan sözden anlamazlar veya anlamazlıktan gelirler. Şımarıktırlar, laftan sözden anlamazlar. Trafikte kurallara uymazlar. Gereksiz ve yasak olan yerlerde hızlı araba kullanırlar, korna çalarlar, müzik dinlemeleri gürültülü olur ve çevreyi rahatsız ederler. Bunlar aynı zamanda geçimsizdirler, en ufak şeyde kavgaya hazırdırlar. Eleştiri kabul etmezler.

Ha, bunların etrafında ufak tefek yemlenen tavuklar, horozlar da bulunabilir. Kimi tavukluğunu, kimi horozluğunu yapar.

  Şöyle kafanızı bir kaldırın bakalım. Sesli olarak dile getirmeseniz de, “Biz bunları zaten biliyorduk.” diye içinizden geçirdiğinizi düşünüyorum.

 

   

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve avanoshabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
İ. Demir
(28.09.2025 09:39 - #162)
“Gerçekten çok çarpıcı bir yazı olmuş. Hepimizin günlük hayatta gözlemlediği ama çoğu zaman dile getirmediği kişilik tiplerini böylesine net ve cesur bir dille ortaya koymanız çok değerli. Kaleminize sağlık, düşündüren ve aynı zamanda topluma ayna tutan bir yazı olmuş.”
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve avanoshabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.