Nedir bu başımıza gelenler?

Önce, geçmiş olsun sevgili ülkem, geçenlere rahmet, yaralılara sağlık diliyorum. Başımız sağ olsun. Bu kadar büyük bir hasar ve kayıp inanılmaz. Her deprem sonrasında olduğu gibi yorumlar, analizler, eleştiriler başladı, başlayacak. Yarın, üç beş gün sonra unutulur gider. Bilim adamlarına akıl verenlere, yol gösterenlere aldırılmaz. Yöneticiler işine gelene bakar. Ne olursa kayıplara, kaybedenlere olur. Kimi bu işin doğasında var, kimi fıtrat, kimi de kader diyerek geçiştiriverir. Kime ne diyelim bizim de yapımız bu. Geniş yüzölçümlü, taşlı kayalı, dağlı tepeli koskoca ülkede sığacak yer bulamadık. Üst üste kayılmış çok katlı gökdelenleri gördükçe görgüsüzce gururlandık. Birbiri üstüne yığılmış milyonları barındırmaya çalışan kalabalık nüfuslu şehirlerimizle övündük. Köyleri boşalttık. Üstelik, yetmemiş gibi, Suriye’den, Afganistan’dan göçmen, sığınmacı, mülteci aldık. Bu karmaşayı, bu keşmekeşliği yaratanları aldık başımızın üstüne koyduk. Bilmem, bu işlerde herkesin dilindeki rant mıdır, eğitim eksikliği midir, liyakatsizlik midir, yoksa çaresizlik midir, almış başını gidiyor. lüks görünüme, şatafata, gösterişe, şa-şa ya ne kadar düşkünüz. Yoksa, aldanıyor, yanlış mı düşünüyorum?