Bazı tartışmalar vardır, insanı öyle bir çeker ki, neyi savunduğunu unutursun, sadece kazanmak istersin. İşte tam burada devreye girer: kırmızı sazan safsatası. Hani şu tartışmanın özünden uzaklaştıran, dikkat dağıtıcı ama renkli bir argüman. Kırmızı sazan, tartışmanın ortasına atılır ve herkes onun peşinden koşarken asıl mesele unutulur. Tıpkı “dereyi görmeden paçayı sıvayanlar” gibi, biz de çoğu zaman bu sazanın peşine düşüp mantığın kıyısında kamp kuruyoruz.
Konuyu Saptırmak Sanatı
Diyelim ki biri eğitim sisteminin eksiklerini konuşuyor. Hop, karşı taraf “Ama öğretmenler üç ay tatil yapıyor!” diyerek kırmızı sazanı ortaya atıyor. Konu bir anda öğretmenlerin tatiline kayıyor, müfredat, kaynaklar, eşitsizlik... hepsi suya düşüyor. Bu bir strateji mi, bilinçli bir kaçış mı, yoksa sadece laf cambazlığı mı? Belki hepsi.
> “Üzüm üzüme baka baka kararır” derler ya, biz de bu safsatalara baka baka tartışma kültürümüzü karartıyoruz.
Duygusal Tuzaklar ve Renkli Argümanlar
Kırmızı sazan genellikle duygusal bir kılıfa bürünür. Bir örnek: “Hayvan haklarını konuşuyorsak, önce sokakta aç kalan çocukları düşünelim!” Elbette çocuklar da önemli. Ama bu, hayvan haklarını konuşmamıza engel mi? Hayır. Bu tür argümanlar, iki doğruyu birbirine kırdırmaya çalışır. Oysa “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” diyerek hem çocuklara hem hayvanlara sahip çıkabiliriz.
Görsel Bir Metafor: Sazanın Peşinden Giden Kalabalık
Hayal et: bir meydanda insanlar toplanmış, ciddi bir mesele konuşuluyor. Tam o sırada biri elinde kırmızı bir sazanla ortaya çıkıyor. Kalabalık bir anda onu takip etmeye başlıyor. Sazan zıplıyor, insanlar gülüyor, tartışma dağılıyor. İşte tam da bu sahne, sosyal medyada, televizyon ekranlarında, hatta sınıf tartışmalarında sık sık yaşanıyor.
“İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır” demek kolay ama önce iğneyi bulmak gerek. Kırmızı sazanlar ise iğneyi saklamanın en renkli yolu.
Ne Yapmalı?
- Konunun özüne sadık kal: “Sakla samanı, gelir zamanı” ama samanla sazanı karıştırma.
- Duygusal tuzaklara dikkat et: “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” ama bazen duman sadece göz boyar.
- Tartışmada yönü kaybettiğini hissediyorsan, bir adım geri çekil. “Taş yerinde ağırdır” ama yerini bilmek gerek.