İrdeleme Defteri
Köşe Yazarı
İrdeleme Defteri
 

Dijital Vicdan Diye Bir Şey Var mı?

Eskiden vicdan dediğimiz şey, insanın içinden gelen bir sesti. Yanlış yaptığında uykunu kaçırır, doğruyu yaptığında içini rahatlatırdı. Şimdi ise o ses, çoğu zaman telefon ekranının parlaklığı arasında kayboluyor. Bugün elimizde bir telefon, önümüzde koskoca bir dünya var. Bir tuşla her şeye ulaşabiliyor, bir cümleyle herkese dokunabiliyoruz. Ama ne yazık ki bu dokunuşlar her zaman iyi izler bırakmıyor. İşte tam burada sormamız gereken bir soru var: Dijital dünyada vicdanımızı da yanımızda taşıyor muyuz? Sosyal medyada atılan bir yorum, yapılan bir paylaşım, bazen bir insanın bütün hayatını etkileyebiliyor. Ama biz bunu çoğu zaman fark etmiyoruz. Çünkü karşımızda bir yüz yok, bir ses yok. Sadece bir ekran var. Ve ekran, insanı cesur değil; çoğu zaman sorumsuz yapıyor. Gerçek hayatta yüzüne karşı söyleyemeyeceğimiz sözleri, klavyenin arkasına saklanarak rahatça yazabiliyoruz. Kimi zaman hakaret ediyoruz, kimi zaman yargılıyoruz, kimi zaman da linç kültürünün bir parçası olup sürüye kapılıyoruz. “Herkes yazmış, ben de yazayım” kolaycılığıyla… Oysa unuttuğumuz bir şey var: O ekrandaki kişi de gerçek. Onun da bir ailesi, bir hayatı, bir kırılganlığı var. Bir de işin “beğeni” tarafı var. Artık birçok paylaşım, doğru olduğu için değil; ilgi çektiği için yapılıyor. Acılar tüketiliyor, özel hayatlar sergileniyor, felaketler içerik haline getiriliyor. Birkaç beğeni, birkaç paylaşım uğruna vicdan geri plana itiliyor. Kimse şunu sormuyor: “Ben bunu paylaşıyorum ama bu paylaşım kime ne kazandırıyor, kime ne kaybettiriyor?” Dijital vicdan dediğimiz şey aslında çok karmaşık değil. Paylaşmadan önce bir saniye durup düşünmek. Yorum yazmadan önce empati kurmak. Doğru olmayan bir bilgiyi sırf ilgi çekecek diye yaymamak. Evet, kimse mükemmel değil. Hepimiz hata yapıyoruz. Ama dijital dünyada yapılan hatalar, bazen geri dönüşü olmayan yaralar açabiliyor. Teknoloji gelişiyor, yapay zekâ hayatımıza giriyor, algoritmalar neyi göreceğimize karar veriyor. Ama vicdan hâlâ bizim elimizde. Onu bir uygulamaya yükleyemiyoruz, bir güncellemeyle düzeltemiyoruz. Vicdan; ekran kapalıyken değil, ekran açıkken de çalışmalı. Belki de bu çağda iyi insan olmanın ölçüsü şudur: Görünmediğinde de doğru davranabiliyor musun?
Ekleme Tarihi: 30 Aralık 2025 -Salı

Dijital Vicdan Diye Bir Şey Var mı?

Eskiden vicdan dediğimiz şey, insanın içinden gelen bir sesti. Yanlış yaptığında uykunu kaçırır, doğruyu yaptığında içini rahatlatırdı. Şimdi ise o ses, çoğu zaman telefon ekranının parlaklığı arasında kayboluyor.

Bugün elimizde bir telefon, önümüzde koskoca bir dünya var. Bir tuşla her şeye ulaşabiliyor, bir cümleyle herkese dokunabiliyoruz. Ama ne yazık ki bu dokunuşlar her zaman iyi izler bırakmıyor. İşte tam burada sormamız gereken bir soru var:

Dijital dünyada vicdanımızı da yanımızda taşıyor muyuz?

Sosyal medyada atılan bir yorum, yapılan bir paylaşım, bazen bir insanın bütün hayatını etkileyebiliyor. Ama biz bunu çoğu zaman fark etmiyoruz. Çünkü karşımızda bir yüz yok, bir ses yok. Sadece bir ekran var. Ve ekran, insanı cesur değil; çoğu zaman sorumsuz yapıyor.

Gerçek hayatta yüzüne karşı söyleyemeyeceğimiz sözleri, klavyenin arkasına saklanarak rahatça yazabiliyoruz. Kimi zaman hakaret ediyoruz, kimi zaman yargılıyoruz, kimi zaman da linç kültürünün bir parçası olup sürüye kapılıyoruz. “Herkes yazmış, ben de yazayım” kolaycılığıyla…

Oysa unuttuğumuz bir şey var:

O ekrandaki kişi de gerçek. Onun da bir ailesi, bir hayatı, bir kırılganlığı var.

Bir de işin “beğeni” tarafı var. Artık birçok paylaşım, doğru olduğu için değil; ilgi çektiği için yapılıyor. Acılar tüketiliyor, özel hayatlar sergileniyor, felaketler içerik haline getiriliyor. Birkaç beğeni, birkaç paylaşım uğruna vicdan geri plana itiliyor.

Kimse şunu sormuyor:

“Ben bunu paylaşıyorum ama bu paylaşım kime ne kazandırıyor, kime ne kaybettiriyor?”

Dijital vicdan dediğimiz şey aslında çok karmaşık değil.

Paylaşmadan önce bir saniye durup düşünmek.

Yorum yazmadan önce empati kurmak.

Doğru olmayan bir bilgiyi sırf ilgi çekecek diye yaymamak.

Evet, kimse mükemmel değil. Hepimiz hata yapıyoruz. Ama dijital dünyada yapılan hatalar, bazen geri dönüşü olmayan yaralar açabiliyor.

Teknoloji gelişiyor, yapay zekâ hayatımıza giriyor, algoritmalar neyi göreceğimize karar veriyor. Ama vicdan hâlâ bizim elimizde. Onu bir uygulamaya yükleyemiyoruz, bir güncellemeyle düzeltemiyoruz.

Vicdan; ekran kapalıyken değil, ekran açıkken de çalışmalı.

Belki de bu çağda iyi insan olmanın ölçüsü şudur:

Görünmediğinde de doğru davranabiliyor musun?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve avanoshabergazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.